18 Aralık 2007 Salı

21 Nisan 2001 Fenerbahçe-Gaziantepspor

Mustafa Denizli'nin başa gelmesiyle birlikte FB'li taraftarlar büyük bir gıpta ile dört sene boyunca en büyük rakiplarinin başarılarını izledikten sonra şampiyonluğa ulaşmak istiyorlardı.O ana kadar evinde 13'te 13 yapan takım deplasmanda istikrarsız sonuçlar alsada taraftarlarının büyük baskısıyla evinde kimseye puan vermiyordu.Ben de dahil taraftarlarda, o güzel nisan akşamı maçın her nekadar zor geçeceğini bilselerde maçı kazanacaklarından eminlerdi.FB,GS ve G.Antep alt gruptan kopup ligin bitmesine beş hafta kala müthiş bir mücadele içersindelerdi.FB Şükrü Saraçoğlu Stadı yapım aşamasındaydı ve şimdiki tribünlerden sadece Migros kale arkası vardı.Migros'tan bakınca bakınca sol tarafta GFB'lilerin bulunduğu kapalı,sağ tarafta o zamanların Avrupanın en fanatik numaralı tribünü,karşı taraf Telsim kale arkası da yapım aşamasındaydı.Ben de herzaman ingiliz futboluna ve stadlarına hayranlık duyduğum için Migros kale arkasının üst kısmında numaralıya yakın olan tarafta yerimi almıştım.
Maç aslında hiç de istenildiği gibi başlamadı,FB stadında tezarühatlar hep GFB'lilerin bulunduğu kapalıda başlar daha sonra stadın geneline yayılırdı.Sonradan öğrendiğimize göre Sefa'nın karakola alınmasını protesto eden taraftar grubu ilk yarı boyunca hiç bağırmadı ve diğer tribünlere organize olamadığı için ilk yarı tüm maç homurtular arasında izlendi.H.Bayraktar2ın (2),H.Özer'in tek gölüyle G.antep devreyi 3-0 ile önde kapattı.Devre arasında ise tribünler tam bir barut fıçısı gibiydi;numaralı tribünde yer yer kavgalar çıkıyor,bizim orada simitçiye gider yapanlar ile ona karşı çıkanlar arasında atışmalar oluyordu.Maça kalabalık arkadaş grubuyla gitmiştim ve kimse konuşmuyor herkes boşboş sağa-sola bakıyordu.
Takım ikinci yarı sahaya çıktığında tribünler protesto mu destek mi tam olarak anlaşılamayan bir şekilde önce numaralıdan bir alkış kopuyor daha sonra tüm stada yayılıyordu.Daha sonra takım sırayla tüm tribünlere çağrılıp ''bizler inandık sizde inanın''diye başlayan tezarühatlarla inliyordu.Maç başladığında takım oyunu diğer sahaya yıkıyor ama bir türlü gol gelmiyordu.O dakikalarda FB'li taraftarlarda daha önce hiç rastlanmayan bir şekilde yapılan hatalı harekerlerde bile takımı alkişlayarak destek veriyorlardı.O dakikalarda ağzından hiç sigara düşmeyen bir amca şimdi dakikaları hatırlamıyorum ''şu şu dakikalarda golleri atıcaz''dedi.Ben de pis pis gülerek ''biraz daha atalım averaj olsun'' dedim.Ve ilk gol geçte olsa Revivo'dan geldi,hemen ilk golden sonra o günün yıldızı olcak olan Rapajç'den ikinci gol geldi ve en azından bir puan için tribünler çıldırıyor Antep takımı ters yumruk yemiş boksör gibi ne yapacağını bilmez bir halde panik hali gözlemleniyordu.Rapajç'in soldan ortasına Uche kafayı vuruyor ve 3,golü getiriyor ve Kadıköy adeta yıkılıyordu.Daha sonra Hasan Özer olması lazım Rüştü ile karşi karşıya kalıyor,topu dışarıya yollayınca tüm stad derin bir nefes alıyordu.
Tam türk filmi geçen maçın sonucuda her türk filmi gibi mutlu sonla bitmeliydi ki sahaya filmin ''esas oğlan''ı Rapajç çıkıyordu.Bizim bulunduğumuz tribünlerden tam ters tarafa Rapajç orta sahadan topu aldı ve koca göbeğine de bakmadan bir bir adamları çalımlayarak geçti ve kaleci Ömer'e aşırtma bir vuruş yaparak topı ağlara gönderdi.Tamam ben dahil birçok kişi topun ağlara gittiğini görmüştü ama kimse sevinmiyordu,ben ulan gol değil mi yoksa derken numaralının ordan bir gol sesi geldi ve ben o ağzında sigara olan amcaya sarılarak bikaç koltuk aşağıya düştük,kendimize geldiğimizde çevremizdeki herkes değişmiş,insanın ömründe çok az yaşayacağı bir şekilde sevinmekten yorulmuştuk.Maç bittiğinde kimse stadı boşalmıyor ve stadta tam bir bayram havası yaşanıyordu.Stadtan ayrılırken sigara içen amcaya(muhtemelen kanserden ölmüştür,çok içiyordu sigara) bir daha ki maça buluşmak üzere vedelaşıyorduk.İskeleden zafer sarhoşu olan bünyeye alkol takviyesi yaparak evime görevimi yapmış olmanın verdiği huzurla dönüyordum.
Ertesi gün gazetenin birinde ''Antep 3,taraftar 4 attı''diye başlık atıyordu.Daha sonra o maç için şike gibi şeylerde söylendi sanki daha önce hiç olmamış gibi!..Taraftar olarak birçok kere maç gittim ama o maç gibisine hiç şahit olmadım.Fener o sene toplama bir takımla şampiyon oldu ve herkes tarafından kanaat getirilen şey şampiyonluğu o maç ile geldiğidi...